30 Aralık 2009 Çarşamba

Arılar hala salkıma girmedi:

Arılar hala salkıma girmedi. sürekli suya konuyorlar, demekki ana arı yumurtluyor, işçi arılar yavru için gerekli olan suyu taşıyorlar.

Kovanların üzerinde bulunan plastik tabak içine su ve tuğla koydum. birazda arıların düşüp boğulmasınlar diye çöp koydum, bazen azalıp bazen çoğalıp suya konuyorlar.
Eğer hava soğursa işçi arılar yavruları ısıtamazsa işler kötü olur, yeteri kadar işçi arısı varsa temizlik yapabilirse iyi olur.
Şu anda arılar için en uygun konum kovanların soğutulması uçma deliklerinin kuzeye çevrilmesi, ama çok zor uğraşılmaz.
Eve 500 metre uzağa doğal gaz arama kulesi kuruldu ve gaz aramaya başladılar. Çok hızlı çalışıyorlar kısa sürede yolu ve beton platformu yaptılar.
Aynı kulenin evin yakınından gece görünümü.
Bir kaç yıldan beri deniz kıyısından başlayıp içerilere doğru hareket ediyorlar her yerde doğalgaz arıyorlar ve uygun yerlere sondaj vuruyorlar.
Çıkan doğalgaz dışarıdan alınan doğalgazdan farklıymış şu an kullanıma uygun olmadığı söyleniyor.

26 Aralık 2009 Cumartesi

Aralık ayının sonu geldi:

Birkaç işi birden görmek amacıyla il dışına çıkmıştım, beş gün yoktum.
Gelince iki gün arıların yanına da gidememiştim.
Dün yağmur yağdı rüzgarda vardı ama gece sabaha kadar fırtınaya döndü, sanki akşam bir şey olmamış gibi sabah güneş çıktı rüzgarda güneyden esmeye başladı, sanki bahar ayları gibi hava vardı.
Arılığa gittim arılar salkımı bozmuş uçuşuyorlardı.
Rastgele bir kovanı açtım bir baktım arılar çerçeve arasında normal geziyorlardı, salkımdan eser yoktu.
Az ileriye gidince birde ne göreyim rüzgar yapacağını yapmış.
Bir ay önce getirdiğim eski kovan ve ballıklarımı dün gece esen rüzgar yıkmış. arka tarafa tarlanın çamurunun içine yuvarlanmış.
Her yıl bir kaç gün esen bu kaba yel böyle zarar yapıyor.
Arılık kurulurken bölgesel esebilicecek rüzgarlarıda göz önüne almak gerekiyor.
Benim yer sıkıntım olduğundan arılığım rüzgarın bol olduğu yerde kurulu.
Sözde güzel dizili, bağlı, üzerine naylon zımbalıydı, arkasındaki telin üzerine yıkılmış halde dış taraftan çekilmiş bir resim.
Sanki kamyon devrilmiş gibi duruyor.


Hava sıcak demiştim arılar dışarıya çıkıyorlardı, sanki balkonda güneşlenir gibi bir hallari var.

Bu kovan da yavru uçurur gibi uçuyor.
Artık arıların bu kadar dışarıya çıkması pek iyi değil, arıların salkımda olması gerekir, bu gidişle erken baharda gıda sorunları da olabilir, erken bahar beslemesini bir kaç gün öne de alabiliriz.

Bahar gibi demiştim gerçekten hava yumuşak gidiyor, haziran ayında açan kengel dikenlerinin taban yaprakları bir hayli büyüdüler.

16 Aralık 2009 Çarşamba

Ağırlık kontrolu

Arılar Dışarıya çıkmadıkları zamanlarda arada bir ağırlık kontrolu yaparım.
Arada bir dedim ama aslında arılar yeni salkıma girince bir de kıştan çıkarken yaparım.
Şimdi yaptığım acaba kışa yeterli balı varm? sonraki ise ani hava soğumalarında kış çıkılan dönem için yeterli balı varmı amacıyla yaparım.

Kovanı alttan arka kenardan yukarıya doğru kaldırırım, tabiki burada eski tartığım kovanlarla ağırlık karşılaştırması yaparım.

Son günlerde salkım konusunda bir kaç yazı vardı.
Bende bir kaç kovanı açıp salkım durumuna baktım. bazıları hiç görünmüyorlardı bir kaç saniye sonra yukarıya çıktılar, bunların balları çok çerçeve altlarında beslenme ve salkım yapmışlar.
Resimde yedi çerçeve arılı bir salkım yapmış bir kovan.


Bu resim dadant kovan: orta güçte bir arıydı, dadant çerçeve yüksekliği fazla olduğundan daha az çerçevede salkım yapmış ve kışlıyorlar, arı salkımı dört çerçevede yapmış.


Biraz güneş açtı arkadan bulutlandı ve sis çıkmıştı, yinede çok soğuk olmadığından arılar uçma tahtasına çıkıp geziniyorlardı.



Kovan kapağının birisinin içinde hala canlı kalabilen tabiki kovanın iç sıcaklığından dolayı toplu olarak sarıca arılar ve değişik karasineklerde vardı.
Bakalım kışa ne kadar dayanabilecekler.
Arıcıyız ama demekki sarıca arı yetiştiricisiyiz de aynı zamanda.

Uygun bir zamanda bahçenin bir köşesine lale soğanı ektim. Baharda kısa süreli de olsa laleler açınca güzel bir görüntü oluyor. bu soğanları üç ay kadar önce topraktan çıkardım dinlendirmştim, şimdi yine toprakla buluştular.

12 Aralık 2009 Cumartesi

Gitti gider

İlçe Tarım İl Müdürlüğünün arıcılık şubesine bakan memur olan Sayın Mehmet Ali Yoldaş,
Küçük çocuğunun öğrenimi dolayısıyla ilçemizden ayrıldı. Yeni görev yeri olarak Edirne İli Uzunköprü İlçesi Tarım İl Müdürlüğünde göreve başladı.

İlçe çiftçlerine büyük yardımları dokunan üzerinde olmasa bile herkesin işine koşan çok hareketli bir kişiydi.

Gezginci arıcıların büyük dostuydu bütün evraklarını zamanında eksiksiz yapardı. Önümüzdeki yıl gelince başka bir kişiyle tanışıp yollarına devam edecekler.

İlçede Halk Eğitim Müdürlüğünde arıcılık kursları açılmasını sağlayıp ilçede ve çevre köylerde çok sayıda arıcı yetiştirmeye çalıştı.
Bilgisayar yazılım konusunu iyi bildiğinden o konuda da yardımları oldu.
kursa gelenlere kendi kovanlarında eğitim yaptırırdı.
Buraya geldiğinden beri ağabey kardeş gibi çok zaman geçirdik, yardımlaştık, beraber kurslara gittik. geçen zamanları arayacağım.


9 Aralık 2009 Çarşamba

Arılığa gittim

Bu gün hava iyi soğudu ne de olsa gün dönümü yaklaştı artık bundan sonra kış ayları içinde oluruz.
Kovanlara şöyle bir baktım hiç kıpırdanma yok, artık arılar kışı görmüşler çıkan yoktu, salkımda olmaları iyi herhalde.
Arılığın içi ve etrafı epeyce otlanmış her yer yeşillenmiş. Sol baştaki yığın boş kovanlar içinde arılıkla ılgili eşyalar ve çok da az boş çerçeveler var.

Sağ baştaki yığın yaklaşık 10 yıldan beri kullanılmayan kovanlarım vardı eski arıcılık yaptığım yerdeydi, bayramdan önce getirdim,30 tane yarım kat ballık 10 kadar tam kat ballık 20 tanede de kuluçkalık var, hepsinin içinde çerçeveleride var.
Onları da arılığa rüzgar kıran olarak koydum üzerini örttüm, bu kış orada kalırlar.

Arılığı gezerken 100 metre uzağında olan su kaynağını görüntüledim, temmuz ayına kadar su bulunuyor sonra kuruyor iki ay kadar susuz geçiyor zaman.


Havalar soğumasına rağmen çiçekler hala var düne kadar arılar çiçek tozu getiriyorlardı

Bol sarı çiçek tozu gelen bir çiçek.

Eflatum çiçek tozu alınan bir çiçek.


Yeni açmış bir kara süpürge bu eflatun çiçek tozu kaynağı

Yağışlardan dolayı ekimi zorda olsa, çamur içine atılan buğday tohumları çıkmaya başladı.

Bu bir bitkinin tohumu veya meyvası daha önce görsem hiç inanmam çiçeği de zaten çok değişik, önce koyu yeşil olan meyva sonra sararıyor.
Bu meyva ne acaba?

Bu çiçek "saat çiçeği" veya "çarkıfelekte" denilen bir çok yerde adına "passiflora" da denilen çiçek.

Çiçek açınca resimde görüldüğü gibi arılar tarafından da ziyaret ediliyor.

Birazda bahçeyi tanıtalım: daha önce yazmıştım beyaz hindi aldım diye artık ömürlerini tamamladılar. Erkek ve dişi yanyana aralarında fark belli oluyor.

Erkekler de işaret olarak göğsünde sert kıldan bir püskül var.


Dişi olanları biraz zorda olsa tarttım canlı 18 kg geliyorlar, erkek olanlar daha ağırlar.

Bunlar et hindisi çok sakinler kuzu gibi insanın arkasından geliyor uçamıyorlar.

3 Aralık 2009 Perşembe

Gezdim:

Bayramdan önce iş için Eskişehir'e gittim. İşimden geri kalan zamanda arkadaş ziyaretleri yaptım. Bir ara Bünyamin Yiğit Beyle görüştüm, daha önce bloğunda yayınladığı kitabı da incelemek fırsatını da buldum.
Eskişehir eskiden Tarım ve sanayide devlet yatırımının çok olduğu ve ilklerin yaşandığı bir il olarak o tarihlerde arıcılıkla ilgili bir kitabın bir nüshasının da basıldığı görülüyor, 1924 ( 1340 ) tarihli ilk kitabın yaprağı.
İçindekiler bölümünün konu başlıkları bu günümüzdekilerle pek farkı yok. Kitabı inceledim bazı resimleri fotoladım çoçukluğum aklıma geldi, ağaçtan yapılmış modern kovan kitaptaki adıyla fenni kovanların yapısı dikkatimi çekti. Eskiden kovanların çatıları çift eğimliydi, önde havalandırma deliği vardı, taşımalı arıcılık çıkınca düz çatıya geçildi.
Bu gün hala bu tip kovanları kullananlar var altına ayak çakılıp nemden korunmuş.

Geçen baharda bir arıcının arılığında resmini çektiğim eski tip kovan, bu kovanlarda ballık yüksek olan kapak içinde gizlidir. ballık olup olmadığı uzaktan bakılınca belli olmaz.


Kovan ölçüleri az değişikliğe uğramış 504 x 490 mm ama yüksekliği az, köşe birleştirmeleri değişik düşünülmüş.

Bir dadant çerçevesi üst çıta yine 472 mm ama yükseklik 297 mm burada dikkatimi çeken kovan tabanında arıların kolay gezmesi için çerçevelere ayak yapılmış.

Tam müzelik bir resim arıcı körüğünün ilkel şekli, bir tane yapıp arıcılık müzesine koymalı.

Arıcıların buluşma yerlerinden biriside Uzman arıcılık, iki tane daha var zamanı gelince onlarıda tanıtırız, arıcılığın yanında ikinci işleri de var
Uzman arıcılıkta bazı yenilikleri de fotoladım: plastikten yapılmış şerbetlik aynı zamanda bölme tahtası olarak kullanılıyor.


Kovan için yapılmış bölme tahtası aslında özel bir köpükten kesilmiş, köpüğe tahta yazmışlar dikkatimi çekti

Arıcılık ürünleri satan bir iş yerinde görülmesi gereken bir şekilde petek gözü biçiminde altıgenler ve altıgen raflar, güzel bir görünümü var.

Çok miktarda kendi üretimleri kek yapmışlar ve satıyorlar, kekte rekabet var dediler, indirimli olarak satıyorlarmış.

Bu yıl sonbahar yağışlarının bol olmasından dolayı buğday ekimi geç kaldı, Biçerken dökülen ayçiçeği tohumlarından çıkanların boyları bir metreye yaklaştı. bunların burada adı 'alaza' artık bu günlerde bu görüntü epeyce azaldı. bu güne kalsalar arılar çiçekten bal ve çiçek tozu alırlardı çünkü aralarında çiçek açanlarda vardı.