30 Eylül 2011 Cuma

Son düzenleme:

Temmuz ortasında aldığım komşunun kovanlarını arılıktan uzak bir yere koymuştum.
İçleri çok düzensizdi biraz ayarlama yapmıştım.
Peteklerde yavru fazla olduğundan kesip çıkaramamıştımBirisi tek katlıydı peteklerin beş adedini çerçeveye takmıştım, geriye yavrulu iki çerçeve boşluğundaki petekler kalmıştı, onları da kesip aldım.
Diğerleri ballıklıydı.
Kuluçkalıkta ortadaki yavrulu petekleri alamamıştım, onlarıda aldım.
Üçüncünün kuluçkalığında üç çerçeve yerinde petekleri aldım.
Petekleri almak biraz zor oldu.
Peteklerin yanındaki çerçeveleri çıkarıp, resimdeki aletle ancak kesebildim.
Dördüncü kovanın iki ballığı vardı üst ballığı aldıktan sonra alt ballığı boşalttım, sonra yandan petekleri kesip boşalttım.
Bu kovan epeyce güçlüydü.
Yavru durumları iyiydi görüldüğü gibi epey geniş yavru alanı vardı.

16 Eylül 2011 Cuma

Karakovan balıymış:

Özel çerçeveler içine petek takmadan veya çok küçük kılavuz petek takıp, peteğin geri kalanını arılara ördürüp, bal yaptırmak için yapılmış uygulamalar.
Arıcılık dünyasında kara kovan balı diye adlandırılan ama aslında bir farkı olmayan bal için yapılan uygulama.
Bu uygulamalarda ballık içine 9 çerçeve koyuyorum.
Bir seksiyon çerçeveli, bir tam petek takılmış petekli çerçeve koyuyorum.
Tamamı seksiyon konulunca petekler düzgün işlenmiyor.Yarım kat ballık çerçeveler içine üç adet seksiyon çerçeve yerleştiriyorum.
Bu çerçeveler dolunca 650 gram geliyor.
Tam kat çerçeve içine iki adet kasnak koyuyorum.
Kasnak doldurulurken işi abartmışlar yanlarını da doldurmuşlar.
Başka ölçüde seksiyon çerçevelerden tam kat çerçevelere 8 adet konuluyor. bunları dolmuşu da 350 gram geliyor.
Dar şerbetlik kullanılınca alttaki boşluk arılar tarafından petek örülerek tamamlanıyor, kışlık yiyecek depoluyorlar.
Aybaşında kırlangıçlar gidince rahatlamıştık, şimdide arı kuşları ziyarete başladılar.
Resim büyülünce görülüyor arıları ağaçların içinden topluyorlar.

8 Eylül 2011 Perşembe

Bostancının sonu:

Kendimize kadar biraz kavun, karpuz ektim.
Ayçiçeği ekilen tarlalar da, ekimden sonra ilaçlama yapılmadığından bir parçası herkes kendine kadar, kıraç ortamda yetişen kavun, karpuz, bezelye, nohut, mercimek, mısır, zerde otu( adi safran), çörekotu gibi, illede kıraç dometesi ekilir. Bende kavun, karpuz, mısır, kekik, çitleme ayçiçeği, çitleme kabağı ektim.
Bu ektiğim yer dere boyu olduğundan, geç tava geldiğinden o şekilde değerlendirdim.
Genel olarak hibrit tohum uzak durup kendime göre bir şeyler ektim.
Bu karpuz da yerli bir çeşit adı:"sare".
Kalın kabuklu, uzun süre içi geçmeden duruyor.
Pembeleşince yenebiliyor, tadı çok güzel.
Bir kusuru var çekirdekleri iri oluyor.

Bu da yerli karpuz ama görüntüsü piyasada satılanlara benziyor.
Aynı karpuzun hibrit olanını da ektim.
Bu "gönen" kavunu denilen tatlı ve yumuşak cins bir kavun
Bu "topatan" denilen içi tam kavuniçi renginde çok tatlı bir cins.
Önce yeşil oluyor, sonra sararıyor ve sapından kopuyor.
Sert kavun cinsi olan "kırkağaç" dediğimiz kavun adı "dalaman" diye geçiyor.
Bunun tam adını bilmiyorum.
Şekli incire benziyor ben adına "lop" diyorum.
Aslında bu resimleri çekeli 40 gün kadar oldu.
Aslında bu yazıyı yazmama neden olan bostan zararlıları:
Kavun ve karpuzun da bir çok zararlısı var veya hazıra konanlar diyebiliriz.
Karpuzun iki deliği varsa, bir yerden girilip karşısında çıkılmışsa "FARE"
Çok az kabuğu kemirilmişse "KAPLUMBAĞA"
Resimdeki gibi karpuzların üst bölümü yenmişse "TİLKİ"
Yakın tarlalarda resimdeki gibi tırnak takılmış olarak taşınmış kavun ve kapruz varsa "PORSUK"
Bu hayvanlar genelde bir kaç kavun karpuzla idare ediyorlar.
Ama "DOMUZ" girmişse yandınız.
Sürü olarak gezdiğinden karpuzları ikiye üçe bölüp hepsini dağıtıyorlar.
Mısırı koltuk altına alıp, sıradan hepsini yatırıyorlar.
500 metre kadar uzağıma iki kere girdi karpuzu bitirdi.
100 metre kadar yakındakine girdi mısırları bitirdi.
Ama benim adresimi şimdiye kadar bulamadılar.
Asıl yazı nedeni bu işte.
Önceki gece köyden birisi vurmuş, traktöre takıp getirmişler.
Yazının başlığı gibi bostan zararlısının sonu bu oluyor.