29 Ağustos 2010 Pazar

Bahçeden - 3

Evin bahçesi geniş olduğundan değişik amaçlı kullanıyor, az bulunan ürünlerden üretmeye de çalışıyorum.
Genelde tohumlarını da kendim alıyorum yani hibrit olmayan ürünleri üretmeye çalışıyorum.Bu domates de eski tohumlardan. Özelliği kır dometesi diye adlandırılır, tarlaya ekilir pek su verilmez, boğazı güzelce doldurulup bırakılır tarlada kendi kendine domatesini yapar.
Genelde iyi verimli olması için tarlanın nemli yeri seçilir.
Bu domates daha farklı pembe fakat şekli kalb gibi olan bir cins içlerinde iki yumruk büyüklüğünde olanları var, sulanan yerde yetişiyor sırık domates.
Domateslerin özellikleri bozulmaması için her cinsi ayrı ayrı ekiyorum.
Bir cinsin bulunduğu yer, oturak domates karıkları.
Şu an altı çeşit domates var.
İşte hibrit ürünün birisi sarı biber kalın etli dolma biber.biraz da sosyetik biber gibi geçen yıl birisi öyle demişti.
bunlarda sonbahar biberleri diğer adı kambe biber artık onlarda büyümeye başladı.
Acı biber olmadan olmaz. Küçük tip acı biber daha çok turşuluk olarak kullanılıyor.
Ama taze yemek için hastaları da var.
Yer fıstıkları da epey büyüdüler meyvalarını yapmaya başlamışlar.
Diğer patlıcanların yanında biraz da bostan patlıcanı da var.
Temmuz ayında yağmurlar yağınca bal kabakları da büyüdü.
Adı balkabağı zaten pişirilirken şeker yerine bal kullanılınca daha iyi oluyor.
İki yıl önce bir arkadaşımızdan gelen tohumlarla kudret narı yetiştiriyorum, bu da olgunlaşmış kudret narı.

25 Ağustos 2010 Çarşamba

Bal Hasatı yapmıştık.

2010 yılının ikinci hasatını yaptım.
Birinci hasat haziranda yapılan kanalo balıydı, kanola balı yeterli değildi çünkü arı gelişime uygun olduğundan çok fazla alamıyoruz.
Asıl bal hasadı temmuz sonunda yapılan ayçiçeği balı olduğundan birinci ve üçüncü bal hasatının pek önemi yok.
Gezginci arıcılar bal hasatını yaptıktan 10 gün sonra başlıyorum.
Tek başıma yaptığım için geniş zamana yayılıyor.
Balın olgunlaşması için sırlamayı bekliyorum.
Yarım kat ballık çerçeveleri iyice sırlamış, az da olsa petek bal isteyenler oluyor, bizim zararımıza ama.
Daha önce gerçek yarım kat diye yazmıştım, 2 - 3 cm kadar kılavuz petek takıyorum.
Hediyelik olarak veriyorum. Kara kovan balı deyip hastaları var.
Bir kere yavru çıkmış ballık çerçevesi, sonra çıkan yere bal doldurulmuş.
Üstte sol çerçeve kemer kısmı kanola balı ile sırlanmış kötü bir durum.
Eğer hemen süzülmezse petek içinde donuyor, sonra ne süzüme uygun nede kovana geri vermeye uygun oluyor.
Gezginci arıcının birisinden bal tenekesi aldım.
kullanacağından fazla almış boş kalınca satıyordu, aldığım fiyata veririm dedi. 12 li ve 18 li grup olarak demetlenmiş naylonla kaplanmış.Aldığım tenekelerin altına baktım,altında üretimle ilgiler vardı.
Aldığım tenekelerde bana yetmedi, ilçeden biraz daha aldım.
İkisinin farkını anlamaya çalıştım:
gezginci arıcıdan aldığımı tarttım 1040 gram geldi tanesine 325 kuruş verdim.
Bu tenekeleri gezginci arıcıların kendi Arıcılar birlikleri getirip köy köy dağıtıyorlar.
Züccaciyeciden aldığım 950 gram geldi tanesine 450 kuruş verdim.
Burada Arıcılık birliklerinin bazı illerde az da olsa çalıştığını gösteriyor.

7 Ağustos 2010 Cumartesi

Dokuz çerçeve:

Geçen yıl yaptığım uygulamayı bu yılda yaptım.
Bu uygulama 10 çerçevelik bir ballığa 9 çerçeve koyuyorum. Bu işlemde şunu amaçlıyorum:

Aynı ballığa bir çerçeve eksik koyuyorum, böylece bir çerçeve, bir petek, bir çerçeveye yapılan eksik işçilik oluyor.
Ama sonuçta bir ballıkta dahaçok bal alınıyor.
Bazı çerçeveler 5 kg kadar çıkıyor.Arıların gezinme alanı genişleyince petekleri daha çok kabartıyorlar.
Asıl iyi bir tarafı da; derin petek gözlerine ana arı yumurta yapamıyor, dolayısıyla ana arı ızgarası kullanmaya gerek kalmıyor.



Uygulamada bir yerde sorun çıktı.
Kovanların ağırlığı dolu olarak 100 kg geçtiğinden sürekli yükten altına konulan ağaç kırılmış.
Gönderen muratakın zaman: 12:55