Arıcıların genelde sonbaharda en sıkıntılı anları arılı kovanların yağmalanmasıdır.
Yağmalanmaya neden olabilecek bir çok şecenek bulunabilir.
Bunların bir kaçını sayarsak:
Arılıkta zayıf arılı kovan bulundurmak.
Zayıf arılı kovanları güçlü kovanlarla yanyana bulundurmak yani kovan dengelenmemesi yapmamak.
Zayıf olan kovanların uçma deliği daraltılması yapılmaması.
Varrao savaşında etkili ilaç ve ilacı zamanında kullanmamak.
Kovan yapım hataları olmak.
Zamansız besleme yapmak.
Sonuç olarak kovanın sönmesi önemli değil, o kovanın zayıf düşmesinin nedenlerini de araştırmak da gerekir ve hastalık bulaşması yaşanabilir. Örnek: yavru çürüklüğü gibi.
Aslında yağmalama çalışması arıların dışarıda buldukları tatlı sıvı gıdaları kovana taşımasıdır.

Eğer yağma anını yakalarsanız görüntü şudur:
Uçma tahtasında birbirini çekiştiren arılar, kovana giren tüyleri dökülmüş, kararmış arılar, ani ve ürkek uçuşlar, aynı zamanda arılıkta kaynaşma ve daha yoğun uçuş vardır.

Besleme olarak verdiğim şerbetin kokusunu petek gözlerine doldurulmasına rağmen alan arılar çatlağa yığılıyorlar fakat kovana giremiyorlar.


Sarıca arı kapanlarına artık daha az giriyorlar, yerine iri kara sinekler giriyor, kapanı döktüm yeniden düzenledim.

Sarıca arının deldiği üzüm tanesi bal arıları için başlangıç oluyor.
Kovanların bir kısmı çalışırken bir taneside yavru uçuruyordu



Son bahar denilince gerçekten bu yıl bahar bölümü ortaya çıktı, yağmurlar çok yağınca her yer yeşerdi bazı bitkiler yeniden hayat buldular. kudret narı yeniden meyve yaptı.
Bir çok bitki yeniden çiçeklenme yaşıyor, belki arılar için yaralı olur demek istiyorum ama kovanlarda yeterince çiçek tozu depolanması yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder