5 Eylül 2009 Cumartesi

Bahçeden - 1

Bahçede yetiştirdiğim sebzeler tabiki öncelikle domates.
Dalında olgunlaşmış domatesin kabuğunu soyup doğrayıp acı biberle. zeytinyağlı olarak yemesini severim.
Her yıl olmasada bahçede çok çeşitli domates ekiyorum, bu yılda beş türlü domates var.
Öncelikle hibrit olmayan türler olmasını istiyorum. Üstte tadını en sevdiğim yerli domates; içi dışı kırmızı, bol sulu oturak domates.

Bu domatesin basitce yetiştirmesini de aşağıda anlatayım.

İkincisi pembe domates bu da bol sulu hatta adına internette site hazırlanan domates


Üçüncüsü sarı domates tadı diğerleri kadar değil değişik görünümü var. hibrit domates türü.



Salçalık ve kurutmalık daha az sulu et kısmı çok hibrit bir domates türü.

Şimdi gelelim yetiştirmeye ben kendimce bazı uygulamalar yaparak daha iyiye gitmeyi amaçlıyorum.
Tohum alırken domatesi üç eşit parçaya bölüyorum, yalnızca ortasının tohumunu alıyorum.


Orta bölümdem gelişmiş az sayıda tohum çıkıyor. çekirdekleri süzgeçte yıkıyorum, kağt üzerine koyup gölgede kurutuyorum. Kağıt üzerine adını ve yılını yazıyorum, naylon bir yere koymadan saklıyorum.

Tohumları mart ayının ikinci yarısında dikip sera içinde çimlendiriyorum. Nisan sonunda da bahçeye dikiyorum.
Domates fidelerini; sırası 1 metre, sıra üstü yarım metre olacak şekilde karıklara dikiyorum.
Domates meyvası görnünceye kadar az az suluyorum, daha sonra bol suluyorum.
Oturak domates olduğundan dal diplerinden çıkan sürgünlerin ( dipçik veye koltuk da denir) en az iki en çok beş tanesini koparıyorum.
Eğer bahçede domates bitkisi az varsa bu kopardığım dipçik dallarını gölge bir yerde toprağa gömüp köklendiriyorum, sonra bunları diğer domatesler gibi dikiyorum.
Sırık domates ekilince dipçik yerine dalları koparıyorum

Bir başka ürün patlıcan: üç çeşit patlıcan var. pek fazla bilinmeyen bir çeşit uzun patlıcan.
Boyu yarım metreye kadar uzayan, az çekirdekli yumuşak bir tür.

4 yorum:

Murat Çakır dedi ki...

Yerli genetik değerlerimizin öneminin anlaşılması, umarım bunların kaybolup gitmesini engelleyen kollektif bir bilinç oluşturur. Anadolu'da her geçen gün yerli tohumlar hibrit tohumlara karşı mevzisini kaybediyor. Bu bilincin yaygınlaşması, bu kayıpların vehametini farkeden insanların çoğalması belki bu faciaya dur diyebilir.

İlhami Uyar dedi ki...

Sayın hocam eninde sonunda yerli ırklara döneceğiz,hibritlerde tat yok,su yok ,en kısa zamanda dönüş olasını ve başarılı olunmasını diliyorum.Sizde ağzınızın tadıyla lezzetli olarak tüketiyorsunuzdur,afiyet olsun kolay gelsin.

Mehmet Gündoğdu dedi ki...

artık eski yerli ürünlerimize dönüş var bunlara sahip çıkmalıyız değerini bilmeliyiz
eninde sonunda organik tarıma geçmek zorundayız

d.m.t dedi ki...

Domatesin yada sebzenin orta kısmındaki tohumu almak değil de; ilk ürünün en güzellerini tohumluk olarak bırakmak ( bizde adet böyledir:)

Uzun patlıcanlar ne işe yarıyor? Ancak halka halka doğranır:) Başka bir kullanım alanı veya özel bir tadımı var? Ağzı yakıyorsa hiç istemem. Bazı patlıcanlar bana alerji yapıyor da!