17 Ağustos 2009 Pazartesi

Panelden izlenimler:

15 - 08 - 2009 cumartesi günü yapılan arıcılık panelinden izlenimleri yazmak istedim :
Burada yazacaklarım konuşmanın satır başları olacak, hatta konuşmanın içinden cımbızla çektiğim bazı cümleler ve tek tek kelimeler olacak.

Trakya arıcılığın sorunları:
1 - Değerli gen kaynakları: Anadolu ırkı sanılan Trakya arısının % 82 oranında karniyol arısının genlerini taşıyormuş ve üretim projesi vapıldığı.
Çok ve ani değişken hava yapısı var. bu hava değişkenliğine uygun sepet kovan kullanılıyor.
Bu arının genetik yapısı olarak; kovan içine silkelenmiş arı saldırmıyor ve akşam üzeri geç saatte karanlıkta kovan açılıp bal alınabiliyormuş.
2 -Trakya'da zengin bir bitki yapısı var.
yirmi yıl önceki ayçiçeğinin olmadığı, genetik bozukluklardan dolayı bal verimin düştüğü.
Bu yıl bal olmadı diye bir durum yok; arısını düzenli çoğaltan 3 günde bir katı doldurur.
3 - Geleneksel arıcılık: Bölgede eskiden beri sepet kovanların kullanıldığı.
Değişken hava şartlarından dolayı dadant gibi derin çerçeveli kovan kullanılmasının daha uygun olduğu.


Bölgenin temel sorunları:

1 - Üreticinin sosyal yapısı bölge insanı yalnızca arıcılığa bağlı kişilerin olmaması.
2 - Ayçiçeği tarımı için arı gerekli floranın kullanımı gerekli
güçlü bir kovan yılda 650 kg bal getirir.
ancak tarlacı sayısı çok tüketici sayısı az olmalı.
3 - Damızlık kullanımı: bu bölge için en uygunu bölge arısıdır.
gerekirse ana her yıl değiştirilmeli.
veya ana arı iki yaz bir kış kalmalı.
4 - Ekipman kullanımı: uygun zamanda kullanmak üzere her kovan için 20 adet kabarmış çerçeve olmalı. ana bal akımında 7 günde bir kat atmalı.
5 - Ekipman kullanımı: modern arıcılık ekipmanları kullanılmalı.
6 - Hastalık ve zararlılarla mücadele etmeli hastalıkları iyi takip etmeli.
7 - koloni yönetimi: arıcı koloni yönetimini iyi bilmeli.
8 - Pazarlama:Asıl sorun üretilen balın pazarlaması .

Bakım ve Besleme:
Ayçiçeği balı alındıktan arılar beslenmeli. olgunlaşmış bal ekşimez.geç beslenince arı salkıma giremez. son baharda önce 200 - 300 gram kek verilmeli. eğer kovanda yoksa mayalandırarak zarları parçalanmış polen verilmeli.

Çevre koşulları:kışlayan bir kovanda stres sınırı olarak 8,5 - 9 kg bal bulunmalı. hatta bir kovanda 10 kgdan az bal bulunsa bile arı bunu tüketmez ileriki günlere saklar.

Popilasyon desteği: son baharda ve ilk baharda arılar beslenmeli.
1 şeker verirseniz size 3 bal olarak geri döner.
20 şubattan sonra iyi günlerde arılara şerbet verilmesi.
Erken baharda 2 / 1 şerbet daha sonra 1 / 1,5 şerbet verilmeli.
Erken baharda polen keki verilmeli.
Kurutulmuş polen arıya verilmez.


Arıcılıkta korunma:
1 - Genetik yapı
2 - temiz ve pasaklı arıcı var.
3 - Kolonilerin doğru beslenmesi.
4 - Çevresel faktörler( nem ve CO2 gazı)
yavru hastalıkları tanımak
ufak bir parçada 100 milyon Amerikan yavru çürüklüğü mikrobu var, 50 adet mikrop bir arıyı öldürebilir.
Yavru çürüklüğü kuvvetli kovanda başlar.

Arı sırtında varrao varsa, geçmiş üç yılı sorgulamak gerekir yapılan ilaçlama etkili olmamış.

Organik asitlerle varrao ilaçlaması yapılmalı.

5 yorum:

Unknown dedi ki...

selamün aleyküm abi paylaşımların için teşekkürler

bilgin dedi ki...

Murat bey Ali Türk isimli arkadaşla Dr beyin Almanyadan getirdiği karnioller desenize trakyada bol bol varmış:))

Şükrü KOCA dedi ki...

Murat Abi paylaşımlarınız için teşekkürler,
Ama bir şey dikkatimi çekti. Trakyadaki arıların genlerinin %80'ni karniyol arısından geliyorsa bunların oğul vermemesi gerekiyor. Oysa oğuldan bol bir şey yok trakya'da. Bir de Mehmet Yüksel abinin blogunu takip eden birisi olarak şunu gördüm arı o kadar çoğalıyor ki kovana 3 kat atıyor arı oğul vermiyor, kışın da iki katta kışlatacağını söylüyor. Eğer almanya daki arılarla bizim trakya'daki arılar karniyolsa bir yerlerde bir yanlışlık var.
Bu iki arı arasında karasığır ineklerle hollanda cinsi ineklerin süt verimi farkı gibi bal verimi farkı var.
Bunu şunun için söylüyorum. Trakyadaki sepet kovanlardan 10 kilo bal alınıyor mu acaba.
Bunları yazarken

Selametle kalın

d.m.t dedi ki...

Selamlar; festivale siz katıldığınız için soruları da siz cevaplamak durumundasınız:)

Kelimeleri cımbızla çekmişsiniz ama bazı yerleri bende anlamadım:) Cümlenin başı ve sonu olsa daha iyi olurdu!

“Çok ve ani değişken hava yapısı var. Bu hava değişkenliğine uygun sepet kovan kullanılıyor”
Ani ve değişken hava nedir? Sepet kovan bu konuda bize ne gibi bir fayda sağlıyor?

“Değişken hava şartlarından dolayı dadant gibi derin çerçeveli kovan kullanılması”
Dadantın bize ne gibi faydası olur?

“Bu arının genetik yapısı olarak; kovan içine silkelenmiş arı saldırmıyor ve gece karanlıkta kovan açılıp bal alınabiliyor”
Bahsettiğiniz arı Trakya arısı sanırım:)
Ama sanıyorum benim arılarım Trakya arısı değil! “Silkeleme sırasında üstelik arının gece saldırmaması!” Benimkilerin uslu duracağına ihtimal vermiyorum:)

“Değerli gen kaynakları: Anadolu ırkı sanılan Trakya arısının % 82 oranında karniyol arısının genlerini taşıdığı ve üretim projesi yapıldığı”

Yani Trakya arısının genlerinin değerli olduğu ve bu arıdan ıslah çalışması yapılarak daha verimli bir arı elde etme projesi olduğunu anlıyoruz!

Eğer bizim arılarımız Trakya arısıysa; şu % 82 oranında gen benzerliği gösterdiği karniyol’e pek benzemiyor!
Belki de biz gerçek Trakya arısını hiç görmedik!!! Bu ihtimalide göze almalı!

Aksi durumda % 18 benzer olmamasının büyük fark attığı aşikar!

(Bu arada benim arılar bu söylediklerimi duymasın!
Sen bizi başkalarıyla kıyaslıyorsun diye bana darılıp bal vermeyi kesebilirler:)

İyi akşamlar!

muratakın dedi ki...

Sayın Acemi arıcı:

Burada yazı panelin özeti, cımbızla çekilmiş kelimeler veya hepsi bir konu başlığı.

Trakya arısı gen benzerliği bakımından karniyola benziyormuş.
Yani ıslah edilmemiş ham materyal.

Oğul konusuna gelince ben bu arılarla burada 14 yıldır çalışıyorum.bu yıl 6 oğul oldu birde 2005 yılını saymazsanız 12 yılda yalnızca 2 oğulum oldu.
arıyı yönlerdirirseniz oğul sayısı çok aza iner.
Sepet arı oğul vermesinde ne yapsın bir kuluçkalık hacmı kadar küçük haziranda bir aylık kıtlık dönemi geçirince mecburen açlık oğulu çıkarıyor.
ben buradakilere Trakyalılar arıcılığı spor olsun diye yapıyorlar diyorum.
adam kendi ihtiyacı için bal üretiyor.kovan alsa çok para bir kovan parasına 20 tane sepet alabiliyor. baharda da arı satıp para kazanıyor.

Almanyadan gelen arılarla çalışmadım yorum yapamam.
Ama aynı ırkın Amerikadan gelmişinle 10 yıl önce çalıştım iyiydi zaman içinde diğer arılara karıştı kayboldu.
Yurt dışından gelen arılar genelde hibrit arı genleriyle oynanmış olduğundan bal verimi farklı olabilir.

Aslında bu yorumu yaparak bana bloğda anlatım için konu açtınız teşekkür ederim, zamanı gelince bir kaç konu yazarım.