Panelin sunucuları:dört tane yabancı öğretim görevlisi ve iki tanede yurdumuzdan dışarıda eğitim görmüş bir çoğumuzun tanıdığı arıcılık uzmanlarıydı:
Yer Namık Kemal Üniversitesiydi
İşe yarıyacak parça parça bilgiler verdiler.Anfi salon epeyce doluydu.
Panelin yöneticisi Tuğrul Giray'dı.
Kendi uygulamaları ve deneyimlerinden bir çok olayı anlattı hemde tercümeyi üstlenmişti.
Deneyimlerinin birisi Kırklareliden, Hataydan, Artvinden Ankaraya getirdiği arıları bir yıl yavru gelişimini incelemiş.
Resimde görüldüğü gibi yavru ve bal görünümü elde etmiş.
Anlatımda biçok diyagramlar vardı bunlardan bir tanesi, Ankaraya gelen bu üç ırkın gelişim farklarını gösteriyor.
Panelde birde Çinli Öğretim görevlisi vardı.
Çindeki arıcılığı anlattı.
Çindeki arıcılığın bizden çokta ileri olmadığını anladım.
Halk yine kendi yerel arı ırkı olan apis serenayla bal üretimi yapıyor, yıllık verim 20 kg kadarmış.
Halkın yerel arıdan üretilen bala rağbeti fazlaymış, diğer ballardan iki katı fiyata satılıyormuş.
İkinci bir yerel arı ırkıda iğnesiz arı denilen bir ırkmış.
Arıcılar her iki ırkla çalışırkende maske giyme alışkanlığı yokmuş, sigara dumanıyla arı bakıyorlarmış, her arıcı sigara tiryakisiymiş.yılda iki dönem oğul alıyorlarmış.
Ana arı sütü elde edilen arılar ise yapay döllenme yoluyla üretilen ırklarmış yani hibrit bir ırkmış, bunlar özel arılıklarda bulunuyormuş.
Bir kovandan üretilen yıllık ana arı sütü 7.7 kg mış.
Gezginci arıcılar böyle naylon çadırlarda kalıyorlarmış. önemli bir şey söyledi Arıcılar gün aşırı bal süzüyorlarmış ve bal içinde % 22 nem bulunuyormuş, kimin sirkeci olduğu belli oldu.
Yine başka bir Öğretim görevlisi varraoyu ilaç olmadan kovandan temizlemek için elektirikli bir aparat yapmış.
Erkek arı gözlü çift petek ve arasında ısıtıcı var.
Kovanın ballığına üçüncü çerçeve yerine konuluyor, erkek arı yumurtalarının gözleri kapanınca dışarıdan elektirik veriliyor ve sıcaklık 65 dereceye çıkarılıp 2 - 3 dakika tutuluyor
Isı yardımıyla göz içindeki yavrular ve varraolar ölüyorlar.
Her panelin sonunda olduğu gibi plaketler veriliyor.
Sonrada Kırklareli korumalı arıcılık bölgesine gittiler. Herhalde biraz da buradan biraz ana arı almak için olsa gerek.
Soru bölümünde arıcının birisi hangi ırk arıyla çalışalım dedi:
Gelen cevap kendi bölgenin arısıyla dedi birde başka arıyla çalışacak kadar delimisin gibi bir çeviri yapıldı.
4 Eylül 2010 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder