30 Eylül 2010 Perşembe

Bir fuar gezisi:

23 - 26 eylül tarihleri arasında yapılan Lüleburgaz 5. Tarımtech 2010 tarım teknolojileri hayvancılık bitki ve tohumculuk fuarını gezdim.
Bir pazar günü değerlendirmesi oldu.Burası giriş kapılarından birisi:
Kapıya yakın gıda ile ilgili tanıtım yerleri ve dinlenme bölümleri var.
Kailteli işçilikle yapılmış tarım ekipmanları bölümünden birisi.
Yine ilgi çekici değişik bir tarım makinesi.
Değişik tarım makine ve ekipmanlarından çok sayıda traktör firmasıda vardı.
Sulama, gübre. tohumculuk bölümlerinin yanında burasıda fidan satışı yapan bir firmanın bölümü.
Buradan tüp denilen plastik torba içinde üç adet üzüm asması fidanı aldım.
Ararken buldum; Bir arı kovanı yapımcısının açtığı bölüm:
adının Faik AKCAN olduğunu öğrendim, biraz lafladık kovanlara baktım, ölçüler standarttı ölçüyü Kırklareli Birlik Başkanı Rıdvan ULUS tan aldığını söyledi.
Arıcılar o kadar çok ölçüde kovan istiyorlarki şaşırdım, bunda karar verdim yaptım dedi
Kovanların tabanını tel elekli olarak yapmış, fiyatını sordum 90 lira dedi.
Bunun yanında 100 adet sepet kovana benzeyen ağaçtan yaptığı kovanları gösterdi çok az kaldı dedi;
Bu kovanlar ekolojik bal için uygun önümüzdeki yıl çok yapmak istiyorum dedi.

15 Eylül 2010 Çarşamba

Bir bayramda geçti

Her bayram da olduğu gibi bu bayramda da insanlar iyi niyetlerini belirtip bir birine sevgilerini gösterirler.Köyde bayram namazı kılındıktan sonra camide bulunanlar yaş sırasına büyükten küçüğe doğru her bayramlaşan yanına durup tamamlanır.
Bayramlaşmanın ardından topluca herkes mezarlığa gidip duasını yapıp evine öyle gider.
Bayramda büyük adamda bana bayramlaşmak için geldi.
Üzümlere inceledi ama tadını beğenmedi olsunda sonra yeriz dedi.
Daldan nasıl meyva koparılır öğreniyor. Ama tek elle şeftaliyi koparamadı anasından yardım alıyor.
Hayvan sevgisini de öğrensin, hindi nasıl sevilir.
Tam bir inceleme havasında.

4 Eylül 2010 Cumartesi

03 - 09 - 2010 Uluslararası arıcılık paneli

Panelin sunucuları:dört tane yabancı öğretim görevlisi ve iki tanede yurdumuzdan dışarıda eğitim görmüş bir çoğumuzun tanıdığı arıcılık uzmanlarıydı:
Yer Namık Kemal Üniversitesiydi
İşe yarıyacak parça parça bilgiler verdiler.Anfi salon epeyce doluydu.
Panelin yöneticisi Tuğrul Giray'dı.
Kendi uygulamaları ve deneyimlerinden bir çok olayı anlattı hemde tercümeyi üstlenmişti.
Deneyimlerinin birisi Kırklareliden, Hataydan, Artvinden Ankaraya getirdiği arıları bir yıl yavru gelişimini incelemiş.
Resimde görüldüğü gibi yavru ve bal görünümü elde etmiş.
Anlatımda biçok diyagramlar vardı bunlardan bir tanesi, Ankaraya gelen bu üç ırkın gelişim farklarını gösteriyor.
Panelde birde Çinli Öğretim görevlisi vardı.
Çindeki arıcılığı anlattı.
Çindeki arıcılığın bizden çokta ileri olmadığını anladım.
Halk yine kendi yerel arı ırkı olan apis serenayla bal üretimi yapıyor, yıllık verim 20 kg kadarmış.
Halkın yerel arıdan üretilen bala rağbeti fazlaymış, diğer ballardan iki katı fiyata satılıyormuş.
İkinci bir yerel arı ırkıda iğnesiz arı denilen bir ırkmış.
Arıcılar her iki ırkla çalışırkende maske giyme alışkanlığı yokmuş, sigara dumanıyla arı bakıyorlarmış, her arıcı sigara tiryakisiymiş.yılda iki dönem oğul alıyorlarmış.
Ana arı sütü elde edilen arılar ise yapay döllenme yoluyla üretilen ırklarmış yani hibrit bir ırkmış, bunlar özel arılıklarda bulunuyormuş.
Bir kovandan üretilen yıllık ana arı sütü 7.7 kg mış.
Gezginci arıcılar böyle naylon çadırlarda kalıyorlarmış. önemli bir şey söyledi Arıcılar gün aşırı bal süzüyorlarmış ve bal içinde % 22 nem bulunuyormuş, kimin sirkeci olduğu belli oldu.
Yine başka bir Öğretim görevlisi varraoyu ilaç olmadan kovandan temizlemek için elektirikli bir aparat yapmış.
Erkek arı gözlü çift petek ve arasında ısıtıcı var.
Kovanın ballığına üçüncü çerçeve yerine konuluyor, erkek arı yumurtalarının gözleri kapanınca dışarıdan elektirik veriliyor ve sıcaklık 65 dereceye çıkarılıp 2 - 3 dakika tutuluyor
Isı yardımıyla göz içindeki yavrular ve varraolar ölüyorlar.
Her panelin sonunda olduğu gibi plaketler veriliyor.
Sonrada Kırklareli korumalı arıcılık bölgesine gittiler. Herhalde biraz da buradan biraz ana arı almak için olsa gerek.
Soru bölümünde arıcının birisi hangi ırk arıyla çalışalım dedi:
Gelen cevap kendi bölgenin arısıyla dedi birde başka arıyla çalışacak kadar delimisin gibi bir çeviri yapıldı.