2010 yılının ikinci hasatını yaptım.
Birinci hasat haziranda yapılan kanalo balıydı, kanola balı yeterli değildi çünkü arı gelişime uygun olduğundan çok fazla alamıyoruz.
Asıl bal hasadı temmuz sonunda yapılan ayçiçeği balı olduğundan birinci ve üçüncü bal hasatının pek önemi yok.
Gezginci arıcılar bal hasatını yaptıktan 10 gün sonra başlıyorum.
Tek başıma yaptığım için geniş zamana yayılıyor.
Balın olgunlaşması için sırlamayı bekliyorum.
Yarım kat ballık çerçeveleri iyice sırlamış, az da olsa petek bal isteyenler oluyor, bizim zararımıza ama.
Daha önce gerçek yarım kat diye yazmıştım, 2 - 3 cm kadar kılavuz petek takıyorum.
Hediyelik olarak veriyorum. Kara kovan balı deyip hastaları var.
Bir kere yavru çıkmış ballık çerçevesi, sonra çıkan yere bal doldurulmuş.
Üstte sol çerçeve kemer kısmı kanola balı ile sırlanmış kötü bir durum.
Eğer hemen süzülmezse petek içinde donuyor, sonra ne süzüme uygun nede kovana geri vermeye uygun oluyor.
Gezginci arıcının birisinden bal tenekesi aldım.
kullanacağından fazla almış boş kalınca satıyordu, aldığım fiyata veririm dedi. 12 li ve 18 li grup olarak demetlenmiş naylonla kaplanmış.Aldığım tenekelerin altına baktım,altında üretimle ilgiler vardı.
Aldığım tenekelerde bana yetmedi, ilçeden biraz daha aldım.
İkisinin farkını anlamaya çalıştım:
gezginci arıcıdan aldığımı tarttım 1040 gram geldi tanesine 325 kuruş verdim.
Bu tenekeleri gezginci arıcıların kendi Arıcılar birlikleri getirip köy köy dağıtıyorlar.
Züccaciyeciden aldığım 950 gram geldi tanesine 450 kuruş verdim.
Burada Arıcılık birliklerinin bazı illerde az da olsa çalıştığını gösteriyor.
25 Ağustos 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Maşallah Murat hocam..
Emeğinizin karşılığını almışsınız..
Allah bereketini artırsın...
Bravo!
Very good job!
Yorum Gönder